NOSTALJİ DENİLEN ŞEY KOCA BİR YALAN
Hepimizin zaman zaman hatıraları depreşir ve “Ahh eski İzmir!” ya da “Ahh yazlık sinemalar” diye bu eskiye özlemimizi dile getiririz.
“Nerede o eski komşuluklar, karşılıklı misafirliğe gitmeler, artık apartmanda birbirimizi bile tanımıyoruz”, “Ahh o eski bayramlar artık dadı tuzu yok.” En çok söylenegelen klişelerdendir.
Geçen gün düşündüm eskiden her şey daha mı güzeldi? Tahtakurulu evler, gazyağı kokulu hijyenden yoksul bakkallar, taşan lağımlar, kesilen elektrikler, bulunmayan yağ, şeker gibi temel ihtiyaç maddeleri, siyah-beyaz ve tek kanallı televizyonlar? Bunları mı özlüyoruz? Hiç sanmıyorum, bu gün geriye dönme imkânı olsa o zamanda bir aydan fazla kalabileceğimizi sanmıyorum. Zira özlediğimiz bunlar değil.
Günümüzde yazlık sinemaların birebir örneği yapılsa, içine yine o rahatsız sandalyeler ve üzerine de film bittiğinde havaya fırlatabilmemiz için içi süngerli basma şilteler konsa, gazozcu anahtarla şişelere vurup çın çın çın gazozunu satsa, kaçımız klimalı evimizdeki DVD’nin ve LCD TV’mizin konforundan vazgeçip de yazlık sinemaya gideceğiz? Gitsek bile çocukluğumuzdaki o zevki alabilecek miyiz? Hiç sanmıyorum.
Yoksa eskiden o özendiklerimizi şimdi de yapmamıza hiçbir engel yok. Terli terli ağzını musluğa dayayarak su içmeni kim engelliyor? Kaçınız evinizdeki rahatı bırakıp da sevdiklerinize misafirliğe gidiyor, ya da misafir kabul ediyorsunuz? “Komşuluk ölmüş” peki siz iyi komşu vasıflarının hepsini taşıyor musunuz? Misafirperver misiniz?
Siyah Beyaz TV yılları diyorsunuz, kapat televizyonunun renk ayarlarını siyah beyaz izle kim tutuyor seni? Al tabletini eline git sevgilinle bir plajda beraber film izle, çok istiyorsan şişeden gazoz iç. Olur mu? Evde yattığın yerden izlemek varken.
Arada sigortaları indir karanlıkta kal. Mum yak mum ışığında otur, duvarda elinle gölge oyunları yap. Kim engel oluyor? Uydu’dan, İnternet'ten, cep telefonundan vazgeçebilecek misin? Cep telefonunu kapat ve bir hafta açma bakayım.
Bunların hepsi bahane. Özlediğimiz eskiler değil. Özlediğimiz gençliğimiz, kaybettiğimiz masumiyetimiz. Kendimizi özlüyoruz.